Reklam Ustaları 2

Nesim İzidor Barouch ve Yakup Barouch

Reklam tarihimizin mihenk taşı olan İlancılık Reklam Ajansı bünyesinde hayata geçirdikleriyle tarihe geçmişlerdir. 1932 yılında girdiği ajansa 25 yıl sonra ortak olan İzidor Barouch, 1970'lerden sonra oğlu Yakup Barouch'un da katkılarıyla  ajansı 100 yaşının üstüne ve bugünlere taşımıştır. Bu açıdan bakıldığında baba oğul Barouchlar hayatlarını reklamcılığa adayan, hem kendileri hem de İlancılık Reklam Ajansı özelinde ülkemizde reklam sektörünün gelişmesine büyük katkılar sunan şahsiyetlerdir.

Gazete mecrasını kullanarak ilan almayı ve bir ilanın kontrol altına alınmasının ilk adımlarını atan, binlerce müşteriye hizmet veren İzidor Barouch'un çok devrimci işler yaptığını ifade etmektedir. Yukarıdaki bölümlerde detaylarıyla ele almaya çalıştığımız konulara dönemin şartları ve ülkemizde yaşanan gelişmeler dikkat edilerek bakıldığında kişilerin sunduğu katkıların değerleri daha anlamlanacaktır.

Kurulduuğundan itibaren yürüyenbilboardlardan tünel reklamlarına, sütun-santim kavramının geliştirilmesinden sinema reklamlarının disipline edilmesine, ortaklık yapısından yönetim şekline, köklü bir geleneği temsil etmesinin yanı sıra sektördeki yeniliklerin içinde de bulunmasıyla İlancılık Reklam Ajansı reklam tarihimizin bir özeti gibidir. Ülkenin savaşlarla ve sonuçlarıyla boğuştuğu siyasi baskıların zirvede olduğu, teknolojik imkansızlıkların yaşandığı medya ortamlarının zorlukla geliştiği döneme imzasını atanlar ise baba ve oğul Barouch'tur.

Reklamcılığa en büyük katkıları ülkemizde ilklerin ajansı olan İlancılık Reklam Ajansı'nı bügünlere taşımaları olmuştur.

Eli Acıman

Mesleğin gelişmesine en çok katkı yapmış isimlerden biridir. Küçük bir odada başladığı reklamcılık mesleğine, daha sonra ülkemiz reklamcılığı için bir üniversite ve ekol haline gelen Manajans ile devam etmiştir.

"Kendinizi değil, işinizi ciddiye alın" sözleriyle reklamcılığa verdiği önemi ortaya koyan Acıman, Manajans'ın bir reklam okulu olarak konumlanmasını sağlamıştır. Gelişime ve yeniliğe önem veren Acıman, ajans içerisinde kütüphane kurarak ve bilginin paylaşılmasını sağlayarak reklamcıların yanında reklam tekniğinin gelişmesine de büyük katkı sunmuştur.

Reklamcılığın ilkelere bağlı, dürütlükle yapılması gerektiğini düşünen Acıman için müşterilere ve reklamı yapılan ürünü satın alacak tüketicilere dürüst bir anlatımla yaklaşmak büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle araştırmayı reklamcılığın temeline koyan Eli Acıman'ın  ve reklam ajansının yaptığı reklamların temelinde hem strateji hem yaratıcılık hem de ileriyi düşünebilme yeteneği göze çarpmaktadır.

Türk reklamcılığının mesleki olarak örgütlenmesinde ve uluslararası arenada tanınmasına, çok sayıda reklamcının yetişmesinde, yeni reklam ajanslarının ortaya çıkmasında hep Acıman'ın etkisi hissedilmektedir.

İhlap Hulusi Görey

Çocukluk yıllarında farkına vardığı yeteneğini, sonraki yıllarda Almanya'da aldığı sanat, ardından afiş ve reklam grafiği eğitimi ile ilerletmiştir. Eğitimi ve oradaki hocalarının desteği ile birlikte reklam alanında ilerlemeye karar veren tasarımcı Türkiye'ye dönmüştür.

Afiş sanatını Türkiye'ye getiren Görey, Türkiye'deki grafik tasarımına çağdaş bir anlayış getirmiştir ve sonraki nesiller için ilham kaynağı olmuştur. Tasarımıyla, hem kendi döneminde topluma yaşanan değişimleri hem de bizlere o döneme tanıklık etme şansı sağlamıştır.

O, Türk grafik tasarımına ve reklamcılığa getirdiği yeni anlayışla adını duyurmuş öncü bir isimdir. Zamanın sınırlı şartlarında ortaya koyduğu yapıtlarını, görselinden metnine kadar tüm içeriğiyle kendisi tasarlamıştır.

Süheyl Gürbaşkan

Sahibi olduğu İstanbul Reklam, Türkiye'de televizyon ve sinema reklamlarının yerleşmesi noktasında büyük çaba ve özveri sergilemiştir. Günümüz reklamcılığı için birçok yol açmış ve birçok reklamcı yetiştirerek Türk reklamcılığında büyük etkiler bırakmıştır. Süheyl Gürbaşkan, bir sanat olarak tanımladığı mesleğine hayatını adamış ve bu alanda Türkiye'de bir ilk olarak kalan ve hala bir benzeri olmayan bir reklam sitesi bırakmıştır.

Ersin Salman

Yaptığı işlere hep titizlikle yaklaşan Salman, reklamcılığın ciddi emek ve yoğun bir iş olduğunu vurgulamaktadır. Onun için reklamda yaratıcılık "sattıran yaratıcı reklam" olduğunda bir anlam ifade etmektedir.

İmza attığı başarılı işlere bakıldığında öne çıkan şeyler:
-Tüketicinin diliyle konuşmak
-Kelimelerle tüketicilere dokunan bir dil kullamak

Eli Acıman'ın yanında çalıştığı süreçte Ajans Ada'yı kuracakları ekiple tanışmıştır.

Salman, Jill reklamı ile ilk kalabalık prodüksiyonu gerçekleştirmiştir. Merbolin, Dinarsu gibi reklam kampanyalarıyla reklama müzikali getirmiştir.

"Reklam hayatın kendisidir. Düzeltmelere, değişimlere, rüzgarlara açıktır."

Reklamcı olmak isteyenlere "çok yaratıcı" olduklarını düşünüyorlarsa reklamcı olmamalarını tavsiye etmektedir. O, reklamcılığın çok fazla yaratıcılık isteyen bir iş olmadığını, aksine belli formülleri olduğunu ve o formüllerle iş yapıldığını ifade eder. Sanat ve zanaat arasında fark vardır. Reklamcılık pek çok sanattan yararlanan bir zanaattır.

Bir reklamcı adayı da ajansta iyice yoğrulmalı ve yavaş yavaş pişmelidir. Ajansta en alttan en üst kademeye kadar herkes üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmelidir.

"Son dakika diye bir şey olmasaydı hiçbir kampanya yetişmezdi. Bu açıdan son dakika belki de en değerli zaman parçasıdır ama n'olur işi son dakikaya bırakmayın. İnsan kalpten gidebilir."

Ege Ernart

Siyasal Reklamcılıktan Alınan Derler

-İktidar açısından siyasal iletşimin temeli iyimserliktir.
-Proparagnda girişimini, geçerli ve inanırlır kılan dürüst bir özeleştiridir.
-Hiç kimseyi, averaj, Türk insanından daha az bilgili görmemekte fayda vardır.
-Siyasal iletişim dili, Türk aydının gündelik dili olduğunda, tüm bir toplum bunu anlamaktadır.
-Türk halkına bir mesaj iletmek gerektiğinde, bu ülkeyi ne kadar çok sevdiğimizi anlatabilmek iletişimin odak noktasıdır.

Reklam dilinin devrimcisi, Türk siyasal reklamcılığına damga vurmuş büyük usta Ege Ernart, yaptığı sayısız çalışmayla reklamcılık sektörünün kilometre taşlarından biri olmuştur.

Aldığı eğitim, yazdığı şiirler, tiyatro ve sinema oyunculuğu geçmişi, kitap okuma sevdası, onu hem kültür açıdından zenginleştirmiş hem de yaptığı işe tutkuyla bağlanmasını sağlamıştır.

İzocam, E.C.A ve Sehll gibi başarılı kampanyalarda imzası olan ve mütevazılığı ile tanınmıştır.

Hakkı Pınar Kılıç

"Doğru reklam için tüketiciyi dinle; tüketiciyi anlamıyorsan reklam yapma."

Tüm hayatını pazarlama, araştırma ve reklam üçgeni içinde geçirmiştir. Öğrencilik yıllarından itibaren kendisini araştırma, medya ve reklam alanında geliştirebilmek için sürekli okumuş ve bu nedenle yaptığı işi hem kuramsal hem de uygulama açısından irdeleyerek geliştirmiştir.

Türkiye'de ve dünyada kurduğu şirketlerle medya sektöründe birçok ilke imza atmış, reklamcılık sektörüne damgasını vurmuştur. Başladığı her işe önce araştırma yaparak daha sonra uygulamaya geçerek devam etmiştir. Sektörde başarılı olmak isteyen gençlere çok okumayı öğütlemektedir. Ayrıntılara dikkat eden kişilik yapısı  ve işinden dolayı hem ileri görüşlü olmasını hem de hayata geniş bir açıdan bakmasını sağlamışır.

Pınar Kılıç, "Tüketiciyi tanımıyorsan reklam yapma" felsefesiyle sektördeki reklama değişik bir bakış açısı kazandırmış, reklamların hedef kitlesi üzerinde yapılan araştırmalardan elde edilen verilere tüketicilerin duygularına ya da aklına hitap edilmesi gerektiğini savunmuştur.

Nazar Büyüm

"Hikayesi olan işler yapmak ve fark edilmek"

Sadece markalara mesaj yazmakla kalmamış, dönemin kabul görmüş sağlamcı Manajans anlayışını kırarak, denenmeyi deneyen, tüketicinin ağzıyla konuşan, yaratıcı ve ses getiren işlere imza atmıştır. Nazar büyümün en büyük özelliği dili iyi ve etkili kullanması, tüketiciyle konuşur gibi reklam yazması, her şeyden önce dürüt olmasıdır.

Ürün ve rekabet tanınmalı hatta rekabet üründen daha fazla tanınmalı ve izlenmelidir. Ona göre bir reklamcı yatağının başucunda defterini, kalemini eksik etmemelidir. Eğer gerçekten bir sorunla, bir problemle yaşıyorsa bu problemin çözümünün gece uykusunun neresinde patlayacağını kimse bilmeyebilir.

Nazar Büyüm David Ogilvy'nin de belirttiği gibi, reklamcının hiçbir tüketiciyi aptal yerine koymaması gerektiğinin altını çizer. İroni de mizah da reklamcılıkta çok önemli şeylerdir ve onları kimseden esirgememek gerekir.

"Reklamcılık bir ter işidir." Sürekli fikir üretir, üretilen fikir beğenilmezse yeniden farklı fikirler üretir. Fikir üretmeye konsantre olmuş bir reklamcıdır. Aklının derinliklerinde başka bir şey yoktur.

Briefin iyi verilmiş olması gerekir. Müşterinin can kulağı ile dinlenmesi lazımdır.

Faruk Aksoy

"Reklamcılıkta yöneticiliğin kurucusu, bir marka mimarı strateji uzmanı"

Aksoy'a göre reklam bir yatırımdır. Marka yaratma ve genişletme süreçlerinde 1983'ten beri yaptığı siyasal iletişim çalışmalarında tutarlılık, marka kişiliği ve imajının oluşturulması açısından stratejik düşünceyi temel almaktadır. Yaratıcı fikirler stratejiye dayanmalıdır.

Atilla Aksoy

"Reklam, Marka ve Pazarlamanın Sınırlarını Aşan Bir Usta"

Aksoy'un kitap çalışmaları onun aynı zamanda reklam, marka ve pazarlama alanlarına yapmış olduğu kuramsal katkıyı da gözler önüne sermektedir. Reklamcılık sektöründeki deneyimlerini akademik alana aktarmış, reklamcılığın gerek sektörel gerekse akademik geleceğinde önemli bir pay sahibi olmuştur.

Aksoy'un reklam, pazarlama ve marka üzerine görüşleri, Türkiye'deki sektörün mevcut durumuna eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmakta ve yerleşik yaklaşımları sorgulayarak sektöre bir yön vermeyi amaçlamaktadır. Reklamcılığın yalnızca reklam yapımı sürecinden ibaret olmayıp aynı zamanda tüketicinin markayla temas noktalarını yönetmesi gereken bir misyona sahip olması, Aksoy'un sektöre yönelik getirmiş olduğu çarpıcı bakış açılarından biridir.

 Aksoy'un düşüncesinde reklam, marka ve pazarlama tüketiciye bir vaatte bulunan, tüketicinin yaşamına değer katan bir işleve sahip olmalı; reklamcı tüketiciyle girdiği diyalogda markanın imajını tüketiciyle birlikte gerçekleştirmelidir.

Haluk Mesci

"Enerjisi hiç birmeyen bir reklam yazarı"

 Haluk Mesci'nin deyimiyle yaratıcı insan olmanın temelinde çok şeye ilgi duymak, meraklı olmak, illa ki bir işe yarayıp yaramayacağını düşünmeden çok okumak, çok düşünmek, gezmek tozmak, hayattan daha ilginç olmak var. Mesci, hayatı boyunca öğrendiği bilgilerin ardındaki nedenleri, ilkeleri araştıran, sorgulayan; okduklarına, öğrendiklerine göre vizyon geliştiren bir kişi olmuş.

Ahlaklı reklamcı olma ekolünün Türkiye'deki öncülerinden olan Mesci, uzun zamandır reklamcılık sektörü için öğrenci yetiştiriyor. Dürüst, ahlaklı, doğruyu söyleyen, yanıtlmayan ve yasal kurallara saygı gösteren reklamlar yapmak ilkeleri arasında.

"Ne yaptıysam kendim için yaptım, müşteri için bir şey yaptıysam namerdim."

Jeffi Medina

"Doğruluk şarttır, yaratıcılık bir sonuçtur."

Uzun bir prodüksiyon geçmişine sahip olan usta reklamcı, titizlikle yürüttüğü işini severek ve reklamcılık mesleğinin layıkıyla, prensiplere dayalı ve doğru olarak yapılması gerektiğini savunmaktadır. Medina, Eli Acıman ekolünden edindiklerini hem reklamcığa hem de ajansına taşımayı başarmıştır.

Farklı bakış açısını sıra dışılıkla bütünleştirmeyi başaran Medine Turgul DDB ajansı, kendine has yaratıcı kampanya içeriklerini doğruluk yaklaşımı ile pekiştirmeyi bir ajans felsefesi olarak kabul etmiştir. Türkiye İş Bankası ve Volkswagen markaları ile uzun soluklu iş ilişkisini koruyan ve müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik doğru ve yaratıcı reklam kampanyaları geliştiren Medina; dar kalıplardan ve tekdüzelikten sıyrılmayı başarmış, çalışmalarıyla bunu kanıtlamıştır. Ulusal ve uluslararsı ölçekteki saygın pek çok yarışmadan sayısız ödüller almıştır.

Değişen dünyanın reklamcılık anlayışını görmüş, değişim ile uyumu yakalamış, doğruluğu enüst merhalede tutup ondan asla vazgeçmeyen, iş disiplinine ve ticari ahlaka sahip olan Medina örnek bir liderlik sergilemiştir.

Nesteren Davutoğlu

"Reklamcılığı hayat kadar büyük yapan reklamcı"

Reklam müşteriyle başlayıp müşteriyle devam eden ve sonuçlanan bir süreçtir. Tamamen günlük yaşamdan beslenen bir gözlem ile "reklamcı" dendiği andan itibaren zihne düşen ilk çağrışım "yaratıcılık"tır. Yaratıcılık bir reklam ustasının en değerli hazinesi, varlığıdır.

Reklamcılığın varolma sebebi olan yaratıcılık, reklam ajansı ve reklamveren kararıyla tüketicinin karşısında çıkan fikirler olarak görülse de müşteri ilişkilerinin yaratılması ve sürdürülmesi de yaratıcı bir süreç barındırmaktadır. Davutoğlu bu süreçteki ana unsurun çalışkanlık olduğunu şöyle vurgulamaktadır: "Sen iyiysen, sen iyi niyetli, açık ve çalışkansan, reklamveren ve marka seni ödüllendiriyor. Sana alan açıyor ve böylece hep birlikte başarıyorsun."

İyi ve yararlı olmaya ek olarak kendinde değişmeyen bir diğer unsurun birlikte yaratma arzusu olduğunu belirten Nesteren Davutoğlu, bu arzusunun hiçbir zaman karşılıksız kalmadığını da eklemektedir.

"Reklamveren ortaya bir takım çalışması sunacak iklim yaratabiliyorsa eskiden esamesi okunmayan disiplinler marka için büyük yaratıcılıklar ortaya koyabiliyor. O nedenle yangından bir şey kurtar desen iyi bir brief kurtarırdım. İyi bir brief tüm kapıları açar,  karışık bir brief teğer geçer, enerji kaybıdır."

"İşe yetersiz ilgi, coşkusuzluk. Dikkatizlik, ciddiyetsizlik ve özensizlik." Davutoğlu'nun sürecin işletilmemesinde gördüğü temek unsular.

Ajansların içinde yaşanması muhtemel çekişmelerin nedenlerinin başında yaratıcı fikrin kimden çıktığının gereğinden fazla önemsenmesi gelir. Önemli olan reklamveren ve ajansın iyi bir takım olarak çalışması. Bunun yolu da müşteri ilişkilerinden geçmektedir.

Haluk Sicimoğlu


"Araştırma departmanından planlamaya giden yolculuk"



Türkiye'deki stratejistlerin ilk sıralarındadır. Türkiye'nin ilk stratejik planlama şirketini kurmuştur. Reklamcılık Vakfı başkanlığı görevini üstlenmiştir. İzmir Ekonomi Üniversitesi'nde öğretim elemanı olarak görev yapmaktadır.

Sicimoğlu reklam ajanslarını strateji ile tanıştırmakla kalmamış, bu fonksiyonun yaratıcı süreçlere olan katkısını, büyük fikrin bulunması açısından değerini de yaptığı başarılı çalışmalarla gözler önüne sermiştir. Reklamda farklışaşmak, beğeni kazanarak akılda kalabilmek, harekete geçebilmek tüketicinin içgörüsüne ulaşmakta saklı.

"Amaç insanı değil, işi yönetmektir."

"Sonuçlar, sistem ve ilişkiler üçgeni vardır. Sisteme çok fazla sırtını dayama; akvaryum balığı haline gelirsin. Sonuç adına ajansın ilkelerini, işleyişini çiğeneme. Sürekli gol atma ve skor peşinde olma. Sürekli kazan-kazan durumu yaratmaya çalış. Hep birlikte yapılan bir işin kredisini kendi üzerine alma. Kendi yaptığın işin kredisini başkası üzerine aldığı zaman bunu olgunca ve medeni bir şekilde dile getir. Yükselmek yücelmenin bir fonksiyonudur. Yükselmeye değil, yücelmeye kafanı tak. Sonunda para da kazanırsın."

Stratejistlik: Bir markanın ruhunu ortaya çıkarmak.

Bosch - İnsanın güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.
Karaca - En güzel an yaşadığın andır.
Lays - Ayşe Teyze

Reklamda etkili olabilmek için özellikle insanların dygularına hatta duygusal açlıklarına hitap etmek gerekir. Markalar tarihlerinden, değerlerinden, duruşlarından gelen bir güçle tüketicilerin duygusal açlıklarına hitap etmelidir ki reklam etkili olsun.

Oğuzhan Akay

On parmağında on marifet bir usta

Reklam hayata dair her şey olabilir. Kitlelere seslenirken yaptığınız işin onlara güzel gelme ihtimali, sizi bu aşk ve şevkle yapmanıza değer mi soruna evet cevabını verdirtebilmedir. Reklamcının hisleri onu gerçek bir gösteri dünyası içerisinde kendine has ifade kabiliyeti aracılığıyla  ayakta tutar. Usta olabilmek için  bir reklamcının şiiri, sanatı edebiyatı sevmesi, okuması, yazması, öğrenmeye ve öğretmeye tutkulu olması ile alakalıdır.

Oğuzhan Akay'ın yaptığı, reklama tüketim nesnelerini sattırma ciddiyetine dair derin anlamlar yüklemek yerine, bunu bir sanat formu, edebiyat eseri gibi anlık bir duygusallığın tümleniminden doğan o anı göstermek ve ironin içerisindeki vehametli mizahı bizlere sunmaktır.

Alinur Velidedeoğlu

Reklamları sadece iktisadi araçlar, reklamcıları da bu iktisadi araçları yöneten kişiler olarak tanımlamak, sahip oldukları sosyo-psikolojik nitelikleri yok saymak anlamına gelecektir. İletişim teknolojilerinin gelişmesiyle her an her yerde karşılaştığı reklamlar bireye ne hakkında, nasıl düşünmesi gerektiğini, neye ihtiyacı olduğunu, nasıl yaşaması gerektiğini anlatmakta ve bir anlamda sosyal yapılanmayı şekillendirmektedir. Alinur Velidedoğlu, mimar olma hayalinden erken yıllarda vazgeçmiş olsa da Türkiye için siyasal, ekonomik ve sosyo kültürel anlamda kırılmaların; Batı'nın referans kabul edilmesi, yeniliklere adaptasyonun hızlandırılması, tüketicinin yaratılması ve birçok üreticinin markalaşmasının mimarları arasında yerini almıştır.

Reklamlarında kullandığı Amerikan tarzı anlatım biçimleri, çekim teknikleri, görsel ve işitsel imgelerle farklılaşan Velidedeoğlu, güzel reklam yapmanın  ötesinde doğru reklam yapmanın işe yaradığını göstermiş; şok edici, tuhaf, alışılmadık mekanların, nesnelerin ve diyalogların kullanıldığı reklamlarda eskiye adeta meydan okumuştur. Cingul formatının ülkemizdeki önemli temsilcisidir.

Serdar Erener

Yaratıcılığı Sogulayan Genetik Mutant

Serdar Erener yaratıcılığın var olan şeylerin bazılarını daha önce kimsenin bir araya getiremediği şekilde bir araya getirebilmek olduğunu vurgulayarak yaratıcılık kavramının literatürdeki tanımını desteklemektedir.

Reklamcılık mesleğini romantik bir iş olarak betimleyen Erener'i heyecanlandıran unsur, tanımadığı insanların hayatları üzerinde etki yaratabilme kabiliyetine sahip olmasıdır.

"Bu işte başarının iki ön koşulu var: 1. İnsanlık halleri hakkında doğustan bir sezgiye sahip olmak. 2. Büyük yalınlaştırıcı olabilmek. Yani kafanızdaki seslerden o iş için gerekeni duyabilme özelliği."

"Yeni mecralar var, yeni yapılar var, yeni modeller var. Bunların hiçbiri işin özünü değiştirmiyor. Hayat orada duruyor. Senin ne söyleyeceğini, nasıl söyleyeceğini bulma meselesi hala orada duruyor. Sadece alet kutuna yeni aletler katılıyor o kadar."

"Kolektif seyir ve kolektif paylaşım, bireysel paylaşım ve bireysel seyrin her zaman önünde olacak. Yani beraber seyredilen televizyon, tek başına bakışan seyrin her zaman önünde olacak. Yani beraber seyredilen televizyon, tek başına bakılan cep telefonu ve internet ekranından her zaman daha etkili olacak."

Demir Karpat Polat

İnsan doğasına yakınlık, sosyal yaratcılık, basitlik, her mecrada uygulanan fikir, öncü ajans modeli

Sosyal medyada çok fazla gürültü vardır. Bir çok pazarlamacı bu çok gürültülü ortamda seslerini duyurabilmek için, sosyal ağlarını sürekli yeni içeriklerle besleme yoluna gitmiştir. Ancak sosyal medya denkleminin hem nicelik hem de nitelik gerektirdiğinin unutulmaması gerekmektedir.

21. yy reklamcılığında yapılan kampanyaların boyutunun önemi azalırken, yaratıcılık en önemli unsur olarak önplana çıkmaktadır. Yaratıcı içeriğin doğal olması, kullanıcıları rahatsız etmeyip markanın onları anladığını hissettirmesi, hazırlanan unsurun tüketici birey için olmasıi içeriğin tüketicinin eğilimlerine göre şekillenmesi ve gündeme adapte edilebilir esneklikte olması önem taşımaktadır.

Diğer taraftan bu çok gürültülü dünyada basitlik ve orijinallik de hiç olmadığı kadar kıymetli olmaktadır. Eli Acıman'ın mesleğe kazandırdığı son reklamcı olan Karpat Polat'ın tüm reklamlarında çıkış noktası basitlik, orijinallik ve insan doğasına yakınlık gibi kıymetlilerdir.

İnsanları anlamanın onlarla reklamın iletişim kurmasına, bir şey hissettirmesine ve hatta hissettirdiği şeyi çevresiyle paylaşmasını teşvik etmesinde etkili rol oynamaktadır. Karpat Polat'a göre bugün her birey gönüllü marka elçisi durumundadır. Eğer hedef kitleye "insanca" ve "arkadaşça yaklaşırsanız" ve onları gerçekten anlamayı başarırsanız markanız yaratıcılık konusunda güçlü olmaya başlıyor demektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bürokrasi Nedir?

Basılı Reklamın Ögeleri Nelerdir?

REKLAM HUKUKU I