Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ülkelerin Reklam Stilleri

Fransız Reklam Stili -Yüksek düzeyde güç mesafesi -Reklam mesajları insanların özgür ve bağımsız olması yönünde - Farklı olma ihtiyacı önde -İmaj / Fantezi -Yaşamdaki problemlere az yer verme -Eğlence ve memnuniyet duyguları - Doğru insan tanımlaması -Eğlencede sembolizme ve metaforlar a yer verme Japon Reklam Stili - Konfüçyüs anlayışı nı ve değerlerini yansıtma - Doğrudan olmayan iletişim biçimi (aksi takdirde izleyici 'hor görülmüş' hissediyor) -Tüketici ile arkadaşmış gibi davranma - Güven kavramı, güven kazanma önemli -Güzel bir sahne hikaye ya da şiir gibi aktarılmakta - Kutlama ların geniş uygulama alanı var - Şarkı ların sıklıkla kullanılması İtalyan Reklam Stili -Kuzeyinde erkeksilik ve güçlü belirsizlikten kaçınma eğilimi -Güneyinde kolektif değerlerin hakimiyeti -Yüksek düzeyde güç mesafesi -Kavramsal düşünme -Genellikle drama bulunmakta - Kanıt lar sık kullanılmakta - Geniş aile ve çocukların yer almasına önem verilmekte -Kadın ...

Reklamda Yaratıcılık Taktikleri

Resim
  BİRLEŞTİRME  Birleştirme stratejisi, reklamı yapılacak olan ürünün özelliğini kullanılacak olan mecra ile yaratıcı bir şekilde anlatmaktır. Buradaki avantaj özelliği anlatılan üründen çok seçilen mecranın yarattığı avantajdır. Bu strateji ile reklam somut öğelerle desteklenmiş olur. Kullanırken mecranın çevresindeki özelliklerden de yararlanılabilir. Örneğin billboard reklamı verilecekse billboard ayağını mesajı anlatacak şekilde kullanmak bu stratejiye uygun olacaktır. HAREKETE GEÇİRME Bu strateji, hedef kitlenin tanıtılan ürünün önerdiği çözümü doğrudan anlamasını sağlar. Adından da anlaşılacağı gibi hedef kitlenin dikkatini çektikten sonra harekete geçirir. Hedef kitle harekete geçtikten sonra problemi ya da probleme getirilen çözümü somutlaştırılmış bir şekilde anlar. Bir sorunun fark edilmesi ya da bir soruna ürün tarafından getirilen çözümün anlaşılması istendiğinde kullanılması faydalıdır. MECAZ Mecaz kullanımı sektörde en çok tercih edil...

Basılı Reklamın Ögeleri Nelerdir?

1. BAŞLIK a. Başlık Özellikleri: -Kısa ve basit olmalıdır. -Olumlu ifadeler içermelidir. -Diğer ögelerle uyumlu olmalıdır. Başlık, basılı reklam ögeleri arasında en çok okunan kısımdır. Haber içeren başlıklar ve belirli bir hedef kitleye seslenen başlıklar okuyucu üzerinde daha etkili olmaktadır. b. Başlık Türleri: -Doğrudan Vaat İçeren Başlıklar -Haber Başlıkları -Meraklandırıcı Başlıklar -Kitleye Seslenen Başlıklar -Emir Başlıkları -Soru Başlıkları -Öğüt Veren Başlıklar 2. ALT BAŞLIK Alt başlık, başlık ile metin arasındaki köprüdür. 3. METİN [Anametin / Gövde Metin / Text] İlginç, basit, kısa, inanılır, harekete geçirici ve ikna edici olmalıdır. Reklam metninin dinamik cümleler içermesi ve sürprizlere yer vermesi metnin okunma oranını artıran unsurlar arasındadır. Metnin reklam ile ilgili bilgilendirme görevini yerine getirmesi, içinde bilgilendirici ögeleri yer vermesi gerekmektedir. 4. SLOGAN -Yalın, kısa ve özgün olmalıdır. -Kolay hatırlanabilir olm...

Söylem Nedir?

Michel Foucault Foucault, söylemi kendi üç / iktidar ve toplumsal yapı teorisinin temeli olarak kullanır. Faoucault için güç ve bilgi yakından ilişkili olmakla kalmayıp birbirinden ayrılması imkansız olgulardır. Bilgi sadece güç / iktidar değildir. Aynı zamanda gücü elerinde tutarlar, bilgiyi de kontrol ederler. Devlet, gücü artarken, kendi sınırları içindeki toplumsal grupları tanımlamak, kontrol etmek ve sayılarını planlamak için yeni bilgi tipleri yeni söylem biçimleri geliştirmeye çalışır. #deliliğin tarihi #hapishanelerin doğuşu: disiplin ve ceza Profesyonel gücün gelişimiyle profesyonel kontroller ve disiplinler de gelişmiştir. Foucault üç disipline edici güç birimi belirler: Hiyerarşik gözlem - uzmanların 'hastaları'nın bütün özellikleri ve öznel hayatlarını gözleme gücü ve yetenekleri; klinikte doktor, kanepede psikiyatr, gözetleme kulesinde gardiyan   Normatif yargı - mahkumarın nasıl tutuklanacakları veya hastaların nasıl muayene ve tedavi edilecekleri kon...

Simülasyon Nedir?

'Simülasyon' terimi genellikle gerçek bir şeyin taklidi veya temsilini anlatmakta kullanılır. Simülasyon "-mış gibi" bir deneyim, gerçek şeyin bir taklididir. Jean Baudrillard, günümüz postmodern dünyasının gerçek bir toplum değil, "-mış gibi yapılan" bir şey, semboller ve imajlar gerçek ve somutun yerini aldığı sanal bir gerçeklik olduğunu göstermek için "simülasyon" kavramını kullanmıştır. Biz mal ve hizmetlerden ziyade semboller ve imajlar alıp satıyoruz; gerçek maddi ihtiyaçları doyurmaktan ziade ihtiyaçlar ve arzuların psikolojik doyumunu sağlamaya çalışıyoruz. Baudrillard insan kültüründe göstergeleri 4 tamel evrede geliştirir: İlk evre gerçekliğin bir yansıması olarak göstergelerin gelişimini içerir. İkinci evrede göstergeler hakikati süslemeye, abartmaya veya çarpıtmaya başlar, genelde de hala gerçekliği yansıtır ve simgeler Üçüncü ve dördüncü evrelerde göstergeler ve simülasyon gerçekliğin yerini alır ve nihayetinde sembolik bir...

Toplumsal Cinsiyet Nedir?

'Toplumsal cinsiyet' terimi genellikle, basitçe, erkekler ve kadınlar arasındaki fiziksel ve toplumsal farklılıkları anlatmak için kullanılır. Sosyologlar ve özellikle feministler onu daha kesin olarak tanımlamaya ve cinsiyet davranışının ne kadar doğal ve doğuştan veya toplumsal ve 'erkek' icadı olduğunu anlamaya ve belirlemeye çalışırlar. Sosyologlar bu yüzden, cinsiyet (sex) terimini erkekler ve kadınlar arasındaki fiziksel ve biyolojik farklılıkları ifade etmek için toplumsal cinsiyet (gender) terimini de davranışlar ve rollerdeki erkeksilik (masculinity) ve dişilik (feminity)  olarak adlandırdığımız kişisel niteliklerdeki farklılıkları anlatmak için kullanırlar. Temel sorun erkekler ve kadınların toplum içindeki davranışlarının biyoloji tarafından mı yoksa aksine kültür tarafından mı belirlendiğidir . DOĞACI ARGÜMAN Toplum içinde iki cinsiyet arasındaki sosyal farklılıkların doğrudan biyolojik farklılıkların bir yansıması olduğu kabulüne dayanır. E...

Küreselleşme Nedir?

Günümüzde tüm dünyaya mal ve hizmetler sağlayan küresel bir piyasaya dayalı küresel bir ekonomide yaşıyoruz. Dünyanın diğer tarafında olup bitenleri bizzat olurken izleyebildiğimiz "kresel bir köy"deyiz. Küreselleşmenin doğası, nedenleri, sonuçları ve gelecekteki gelişmeler eğilimleri yirminci yüzyıldaki sosyologları büyüledi ve kaçınılmaz olarak küreselleşmenin  sebepleri ve sonuçları hakkında farklıeoriler ve perspektifler üretildi. Anthony Giddens'e göre küreselleşme: Dünya, artık herkesi etkileyen karşılıklı bağımlılıkların gelişmesinin bir sonucu olarak önemli açılardan fiilen tek bir sosyal sistem haline gelmiştir. Dünyanın artan karşılıklı bağımlılığını anlatan genel terim "küreselleşme"dir. Mike O' Donnell'e göre küreselleşme teorisyenleri Liberal çoğulcu perspektif belirleyen dünya toplumunun daha eşitlikçi ve daha küresel bir topluma doğru ilerlediği ve evrildğini düşünen  iyimserler Marksist veya postmodern bir perspektifi benimseyen...

Paradigma Nedir?

Thomas Kuhn Paradigma terimi toplum veya doğanın nasıl işlediğine dair bir düşünceler setini, teorik bir çerçeve veya modeli anlatır. Hemen her akademik veya bilimsel disiplin özel bir paradigma ile çalışır veya rakip paradigmalar arasında toplumun doğasıyla ilgili veya fizik dünyada ya da doğa dünyasındaki temel güçlerle ilgili tartışmalar yer alır. Kuhn paradigmalar kavramını, gerçekte modern bilimin kademeli ve birikimli bir süreç olmayıp daha ziyade yeni teorilerin eskileri yıktığı ve yeni akademik düşünce alanlarının ortaya çıktığı, kabul gören düşünce biçiminin ve onunla çalışan profesörlerin etkisini yitirdiği düşünce devrimlerinden biri olduğunu öne süren radikal ve oldukça devrimci bir tez öne sürer. Akademik dünya tüm topluluğu kucaklamaktan uzaktır, kendi içine kapalı bir rakip teoriler ve topluluklar dünyasından oluşur. Kuhn, paradigmaları "belirli bir dönemde bir uzmanlar topluluğuna model problemler ve çözümler sağlayan genel kabul gören bilimsel başarılar...

Hegemonya Nedir?

Gramsci'nin kültür ve ideolojiye, kitle devrimine vurgusu, en iyi şekilde, ilk kez Grekler döneminde kullanılan ve bir devlet ya da yöneticinin bir başkasını hakimiyeti altına almasını anlatan hegemonya kavramı temelinde ifade edilebilir: Gramsci bu kavramı, daha sonra, bir sosyal sınıfın bir başka sosyal sınıf üzerindeki hakimiyetini, onun kendi dünya görüşünü, ideolojisini kısmen zorla ancak büyük ölçüde ikna yoluyla veya en azından kabullendirerek empoze etme yeteneğini anlatacak biçimde genişletir. Gramsci'ye göre sosyalist devrim kendiliğinden ortaya çıkmaz. Sosyalizm determinist tarihsel ve ekonomik yasaların kaçınılmaz sonucu değildir.  Halkın katılımını ve özellikle ahlakı ve ideolojik liderliğin kitleleri aydınlatması ve yönlendirmesini ve kolektif bir ulusal halk idaresini gerektirir. Hegemonya askeri olduğu kadar ideoloik bir yönetim olarak, üretim araçları kadar egemen düşüncelerin de kontrolü olarak tanınır. Bu bakış açısından kapitalizmin 20. yy'daki ...

Bağımlılık Teorisi Nedir?

Andre Gunder Frank Bağımlılık teorisi Üçüncü Dünya'da gelişme ve azgelişmişlik sosyolojisinin anahtar bir temasıdır. Geleneksel olarak ekonomik gelişme her ülkenin bir sanayi toplumu olmak için gerekli 'kalkış'ı yapak ve Üçüncü Dünya'nın  yoksulluğundan Birinci Dünya'nın zenginliğine ulaşmak için geçmesi gereken bir dizi evre olarak görülmüştür. Az gelişmişlik: Beceri ve teknoloji eksikliği Modern "girişimci kültür" geliştirememe Cahil ve batıl inançlardan kurtulamma A. G. Frank'e göre Üçüncü Dünya Ülkelerinin gelişememelerinin temel nedeni yetersizlikleri değil Batı'lı ulusların onları bilinçli olarak az gelişmiş halde bırakmalarıdır. Bu tür bir sömürü ve bağımlılık ilişkisinin köklri Britanya, Fransa ve İspanya gibi büyük Avrupalalı güçlerin Afrika, Asya ve Latin Amerika kıtalarını fethedip sömürgeleştirdikleri ve onları kendi emperyalist sistemlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirdikleri 16. yy'a kadar götürülebilir. Sömürg...

Reklam Nedir?

Amerikan Pazarlama Birliği *’nin (AMA) tanımına göre reklam: “Bir mal, hizmet veya fikrin bedeli ödenerek, kişisel olmadan açıkça anlaşılabilecek şekilde yapılan, yüz yüze satış dışında kalan tanıtım faaliyetleridir.” Nur Topçuoğlu ’na göre reklam: “Herkesin tükettiği ölçüde var olduğu bir dünyada temel ihtiyaçların yanı sıra saygınlık, kabul, konum, itibar vb. değerleri de nesnelere katmak suretiyle üretim ve tüketim ile bütünleşme sürecine hız kazandıran, bu şekilde var olanı aktarmak yerine eğlendiriyormuş gibi yaparak sevgi, korku, heyecan vb. tepkilerle ürünlerin etrafını çevreleyen ve bu şekilde insanlara sunulan faaliyetlerdir.” Bütünleşik pazarlama iletişimi diye bilinen ve üretici ile tüketici arasındaki mesafenin artmasıyla giderek önem kazanan bütünün en önemli parçalarından birisi reklamlardır. Firmalar pazardaki rekabet koşullarında rakiplerinin gerisinde kalmamak için reklam faaliyetlerini düzenli olarak sürdürmelidirler. Dünyanın marka değeri en yüksek firmal...