Reklam Nedir?
Amerikan Pazarlama Birliği*’nin (AMA) tanımına göre reklam:
“Bir mal, hizmet veya fikrin bedeli ödenerek, kişisel olmadan açıkça anlaşılabilecek şekilde yapılan, yüz yüze satış dışında kalan tanıtım faaliyetleridir.”
Nur Topçuoğlu’na göre reklam:
“Herkesin tükettiği ölçüde var olduğu bir dünyada temel ihtiyaçların yanı sıra saygınlık, kabul, konum, itibar vb. değerleri de nesnelere katmak suretiyle üretim ve tüketim ile bütünleşme sürecine hız kazandıran, bu şekilde var olanı aktarmak yerine eğlendiriyormuş gibi yaparak sevgi, korku, heyecan vb. tepkilerle ürünlerin etrafını çevreleyen ve bu şekilde insanlara sunulan faaliyetlerdir.”
Günümüzde örneğin gazeteciler reklamı bir iletişim, halkla ilişkiler ve ikna süreci olarak görürken; işletme alanında çalışanlar reklamı bir pazarlama süreci olarak değerlendirmektedir. Ekonomist ve sosyologlar reklamın ekonomik, toplumsal ya da ahlaki özelliklerine odaklanma eğilimi gösterirler. Bazı tüketiciler ise reklamı, basit bir ifadeyle baş belası, rahatsız eden bir uygulama olarak da görebilmektedir.
Reklam öncelikle artık sadece mal ya da hizmetlerin satışını sağlamak ya da artırmak için tüketiciyi manipüle eden bir yöntem değil, üreticinin tüketici ile konuşabileceği, kendisini ve ürettiklerini anlatabildiği, neyi, neden, nerede, hangi koşullarda kime, niçin ürettiğini hedef kitlesine aktarabildiği bir iletişim biçimidir.
“Bir mal, hizmet veya fikrin bedeli ödenerek, kişisel olmadan açıkça anlaşılabilecek şekilde yapılan, yüz yüze satış dışında kalan tanıtım faaliyetleridir.”
Nur Topçuoğlu’na göre reklam:
“Herkesin tükettiği ölçüde var olduğu bir dünyada temel ihtiyaçların yanı sıra saygınlık, kabul, konum, itibar vb. değerleri de nesnelere katmak suretiyle üretim ve tüketim ile bütünleşme sürecine hız kazandıran, bu şekilde var olanı aktarmak yerine eğlendiriyormuş gibi yaparak sevgi, korku, heyecan vb. tepkilerle ürünlerin etrafını çevreleyen ve bu şekilde insanlara sunulan faaliyetlerdir.”
Bütünleşik pazarlama iletişimi diye bilinen ve üretici ile tüketici arasındaki mesafenin artmasıyla giderek önem kazanan bütünün en önemli parçalarından birisi reklamlardır. Firmalar pazardaki rekabet koşullarında rakiplerinin gerisinde kalmamak için reklam faaliyetlerini düzenli olarak sürdürmelidirler. Dünyanın marka değeri en yüksek firmalarından biri olan Coca Cola’nın reklam kampanyalarıyla tüketicilerini cezbetmeye devam etmesi bunun bir kanıtıdır. Tüketici açısından ise, reklam çoğu zaman sıkıcı olarak tanımlansa da bir ihtiyaçtır. Tüketiciler ürün ve hizmetler hakkında bilgilenmek, marka ve ürün bolluğu karşısındaki tereddütlerini gidermek isterler. Bu noktada reklam, aydınlatıcı bir işlev görmektedir.
Günümüzde örneğin gazeteciler reklamı bir iletişim, halkla ilişkiler ve ikna süreci olarak görürken; işletme alanında çalışanlar reklamı bir pazarlama süreci olarak değerlendirmektedir. Ekonomist ve sosyologlar reklamın ekonomik, toplumsal ya da ahlaki özelliklerine odaklanma eğilimi gösterirler. Bazı tüketiciler ise reklamı, basit bir ifadeyle baş belası, rahatsız eden bir uygulama olarak da görebilmektedir.
Reklam öncelikle artık sadece mal ya da hizmetlerin satışını sağlamak ya da artırmak için tüketiciyi manipüle eden bir yöntem değil, üreticinin tüketici ile konuşabileceği, kendisini ve ürettiklerini anlatabildiği, neyi, neden, nerede, hangi koşullarda kime, niçin ürettiğini hedef kitlesine aktarabildiği bir iletişim biçimidir.
Yorumlar
Yorum Gönder